8 Ocak 2015 Perşembe

Çocuk eğitimi halkında


Çocuk ile anne arasında güvenli bir bağ kurulduğunda, öğrenmenin başlaması için uygun zemin de sağlanmış olur. 0-3 yaştaki çocuklarda en doğru öğrenme beş duyu yoluyla gerçekleşir. Dokunma, ağzına götürme ve koklama çocuğun dünya hakkındaki ilk bilgilerini edinmesi için en sık kullandığı yöntemler.
 
Televizyon, kitaplar, elektronik oyuncak ve eğitim setleriyse çocuğun algısının ötesinde, henüz gelişmemiş olan mantığın doğal ilerleyişini negatif etkileyen faktörler. Verdikleri erken, zamansız uyaranlar sebebiyle konuşma bozukluklarına, takıntı ve korkunun ortaya çıkmasına ve cinsel içerikle karşılaştıklarında psikolojik problemlere sebep olurlar.

Muma çevirmeye kalkmayın!
Unutmayın, davranışları lisan belirleseydi 200 bin yıldır dünyada olan homo sapiens sapiens bunca nesildir aldığı öğütlerle bugün çoktan ‘mum’ haline olmuş olur biz annelere de iş kalmamış olurdu. Davranışlar tabir yerinde ise, ‘burun sürterek’ yani tecrübe ile kazanılır. Davranışların kazanılması tecrübe ile oluyor demekle davranışın bir süreç olduğu anlatılır.
 
Çocuğun davranışları, onun olumsuzlukları tecrübe etmesine fırsat tanımadan düzeltilmek isteniyorsa da öncelikle anlaşılması gerekenin istenen davranışın ortaya çıkarılması için de bir emek harcanması ve usulüne göre davranılmasının gereğini bilmek gerekir.
 
Kısacası; ‘Emrettim davranış ortaya çıkacak, rica ettim davranış ortaya çıkacak, öğüt verdim davranış ortaya çıkacak!’ bakışı bir başka deyişle tembelliği terk edilmeli!
 
Kısacası okul öncesi eğitimden ne anlaşıldığı önemli. Huzursuzlukta bebek beyni gelişemez ve hatta gelişmişliği dahi geriler. Okul öncesi eğitimde bir başka önemli konu bebek beynine gelişmişliğinin dışında uyaran vermektir. Örneğin 0-6 yaşta soyut algı anlaşılamaz. Öğrenme kavram öğrenme şeklinde olmayıp asosiyatif yani peş peşe gelen uyaranlar arasında ilişki kurarak olur. Bu durumda bu dönemde çocuğa soyut algı ve kavramlar öğretiliyor olması sakıncalı. Oysa, öğretmenliğe soyunmuş anneler bu noktada sıklıkla ipin ucunu kaçırır. Üstelik 3-6 yaş çocuğunun soru sorarak çevreye adaptasyon dönemi de bu sırada görüldüğünden anne çocuk sordukça yanıtlamak arzusu ve şevkiyle soyut kavramları çocuk beynine yükler.
 
Somut algıyı ancak kavrayabilen çocuk beyninde soyut kavramlar genellikle kaygı ile kaydolur. Nitekim çocukların bunalmalarının patlama şeklinde ne zaman, nerede ortaya çıkacağı da bir noktadan sonra bilinemez, öngörülemez olur. Anneler de çocuklarıyla olan ilişkilerinin bu istenmeyen duruma nasıl geldiğini anlayamaz.


Bayanpluscom dan alintidir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder